20 Nisan 2024 Cumartesi
Anasayfa > HABERLER > Sendikal Faaliyetlere Engel Olmaktan İl İdare Kurulu'na Şikayet Ettik

Sendikal Faaliyetlere Engel Olmaktan İl İdare Kurulu'na Şikayet Ettik

19.02.2015 23:27 12 14 16 18 yazdır
Merkez 75.Yıl Ortaokulu Müdürü Murat Aslan'ı Sendikal Faaliyetlere Engel Olmaktan İl İdare Kurulu'na Şikayet Ettik
Sendikal Faaliyetlere Engel Olmaktan İl İdare Kurulu'na Şikayet Ettik

Sayı

ŞBB.400.80/

18/02/2015

Konu

:  Murat ASLAN'ın Sendikal Eyleme

   Engel Olması


 

 

OSMANİYE VALİLİĞİNE

(İl İdare Kurulu Müdürlüğü)

İlgi:    a) Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi'nin 21.01.2015 tarih ve 07 nolu  Kurulu

             Kararı

         b) Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi'nin 13.02.2015 tarih ve 20 nolu  Kurulu

             Kararı

         Sendikamıza, ilimiz Merkez ilçesi 75. Yıl Ortaokulunda, sendikamızın aldığı karar uyarınca nöbet tutmama eylemi gerçekleştiren üyelerimize Okul Müdürü Murat ASLANtarafından, sendikanın eylem kararına rağmen üyelerimizi nöbet tutmaya zorladığı, nöbetini tutmayanlar hakkında soruşturma açılması için talepte bulunduğu, mobbing, baskı ve tehdit ederek sendikal eylem yapmalarını engellediği yönünde bilgiler gelmektedir.

         Üyelerimizin sendikal  eylem kararımıza binaen nöbet tutmayacaklarına dair 75. Yıl Ortaokulu Müdürlüğüne verdikleri dilekçelere verilen İlgi (c), (d), (e), (f) cevabi yazılarda "?okulumuz binası yapı olarak büyük olması ve kat sayısının fazla olması nedeniyle okulumuzda görev yapan tüm öğretmenlerimize okul nöbet görevi verilmiştir, Sendikanızın almış olduğu eylem kararı gerekçesi ile nöbet tutmayacağınız anlaşılmaktadır. Sendikanızın  almış olduğu eylem kararı yasal olduğu kabul edilse de, yeteri kadar nöbet elemanı olmadığından okul nöbeti görevini yerine getirmenizi, nöbet görevini yerine getirmediğiniz takdirde nöbet yerinizde meydana gelebilecek olumsuzluklardan sorumlu olacağınızın bilinmesi hususunda" denilerek sendikal eylem yapan üyelerimizi sendika kararına rağmen yazılı olarak uyarmak ve tehdit etmek suretiyle sendikal eylemimizi engellemiştir.

         Diğer taraftan, yargı kararlarında sendikal eyleme ceza verilemeyeceği, sendikal eyleme ceza vermenin Anayasa'nın ihlali olduğu açıkça belirtildiği halde üyelerimizin üzerinde baskı kurmak, sendikal eyleme engel olmak için il milli eğitim müdürlüğüne yazı yazarak üyelerimiz hakkında soruşturma açılmasını talep etmiştir.

         Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri kolunda faaliyet gösteren sendikamızın Genel Merkez  Kurulu'nun İlgi (a) Kararıyla ülke genelinde 2014-2015 öğretim yılı ikinci döneminde her ayın belli günlerinde okul ve kurumlarda nöbet tutmama eylemi yapılmaktadır.

         Türk Eğitim-Sen Genel  Merkezimizin İlgi (a)  Kurulu Kararı'na göre 2014-2015 öğretim yılı ikinci döneminin; 9-10-11-12-13 Şubat 2015, 2-3-4-5-6 Mart 2015, 6-7-8-9-10 Nisan 2015, 4-5-6-7-8 Mayıs 2015 ve 1-2-3-4-5 Haziran 2015 tarihlerinde okul ve urumlar bünyesinde nöbet tutmama eylemi yapılması planlanmış, İlgi (b) karar ile de eylem 2014-2015 öğretim yılı sonuna kadar süresiz olarak nöbet tutmama şeklinde uzatılmıştır.

         Sendikalar, üyelerinin ekonomik, sosyal, kültürel ve mesleki hak ve menfaatlerini korumanın yanı sıra, demokratik toplumun olmazsa olmaz koşulu olan sivil toplum kuruluşları olmaları nedeniyle toplumsal bir role de sahiptir. Bu nedenle çalışanların haklarını korumak amacıyla eylem yapabilmelerinin önüne geçilemez. Sivil toplum örgütü olarak demokratik sistemin en önemli unsurlarından birisi olan sendikaların, çalışanların haklarını ilgilendiren konularda tepkisini göstermek amacıyla sendikal eylem kararı alması kaçınılmazdır. Sendikalar eylemde bulunma yetkilerini, ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden ve onunla bağlantılı İLO sözleşmelerinden ve Anayasadan almaktadırlar.

   Avrupa İnsan  Hakları Mahkemesi'nin 21.04.2009 tarih ve 68959 başvuru sayılı kararları; Anayasa Mahkemesi'nin 18.09.2014 tarih ve 2014/8463 başvuru nolu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2013/4031E ve 2014/975K nolu kararı;12. Dairesinin 2004/4148E ve 2004/4209K,2005/5767E ve 2008/225K, 2004/4643E ve 2005/313K sayılı kararlan ile Danıştay 8. Dairesinin 1997/4334E ve 1998/4242K, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2000/12071E ve 2001/3157K sayılı kararları da sendikal faaliyetlere soruşturma açılamayacağı ve ceza verilemeyeceği yönündedir.

   Milli Eğitim Bakanlığı  Hukuk Müşavirliği'nin 27.02.2012 tarih ve 17848 sayılı yazısında "Görüşe konu yapılan hususun, Anayasanın 90 ıncı maddesi gereği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararların bağlayıcılığı karşısında yasal olarak gerçekleştirilen sendikal faaliyetlere katılımın özür olarak kabul edilmesi gerektiği?" denilerek sendikal faaliyetler kapsamında yapılan eylemlerin özür kabul edilerek disiplin cezası verilmemesi gerektiği ifade edilmiştir.

  Diğer taraftan, Anayasa tarafından güvence altına alınan sendikal faaliyetlerinin engellenmesi, suç unsurunu oluşturur. Türk Ceza Kanunu'nun "Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi" başlıklı 118. maddesinde "(1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." hükümleri ile tesis ettikleri iş ve işlemlere sendikaların faaliyetlerine engel teşkil edenler hakkında hapis cezalarına hükmedileceği açıkça ifade edilmiştir.

           5237 Sayılı  Türk Ceza Kanunu'nun "Görevi Kötüye Kullanma" başlıklı 257. maddesinde "(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca  suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükümleriyle görevlerini kötüye kullanan kamu görevlilerinin karşılaşacakları cezalar ifade edilmiştir.

           Diğer taraftan, okul/kurum yöneticilerinin görevlerini yerine getirirken yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uymaları gerekmekte olup mevzuat hükümlerine aykırı düşecek şekilde idari işlem tesis eden kamu görevlilerinin 657 sayılı DMK'nın 125. maddesinde ifade edilen disiplin cezaları ile cezalandırılabileceği de unutulmamalıdır.

           Bu nedenle, yukarıda  izah ettiğimiz durumun Valiliğinizce araştırılması, Merkez 75. Yıl Ortaokulu Müdürü Murat ASLAN, Genel Merkezimizin aldığı karar uyarınca okulunda görev yapan üyelerimizin sendikal eylemlerini engelleyecek şekilde yazılı talimatlar verdiği ve üyelerimizi tehdit etmek suretiyle sendikal eylemi engellemeye çalıştığından hakkında soruşturma açılarak idari işlem yapılması, şikayete mevzu konu Türk Ceza Kanunu'na göre de suç teşkil ettiğinden soruşturma sonucunda tanzim edilen dosyanın bir örneğinin yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilerek adli makamlara suç duyurusunda bulunulması ve şikâyetimiz üzerine Valiliğinizce yapılan iş ve işlemler hakkında tarafımıza bilgi verilmesi hususunda;

 

         Gereğini talep ederim.

                                                                                                Ahmet KANDEMİR

                                                                                                  Şube Başkanı




Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorinin Diğer Haberleri