20 Nisan 2024 Cumartesi
Anasayfa > HABERLER > Osmaniye Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenleri Platformu Ziyareti

Osmaniye Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenleri Platformu Ziyareti

22.05.2017 22:01 12 14 16 18 yazdır
Osmaniye Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenleri Platformu üyeleri Türk Eğitim Sen Osmaniye Şubemizi ziyaret ettiler.
Osmaniye Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenleri Platformu Ziyareti


Millî Eğitim Bakanlığı tarafından taslak yönetmelik yayınlanarak Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Taslak Yönetmeliğinde Rehber Öğretmenlere  getirilmek istenen nöbet görevi,  40 saat çalışma süresi, geçici görevlendirme  ve diğer  yükümlülükler konusunda sendikamızın görüşleri, taslak yönetmelik ile getirilmek istenen hususların  yasal ve hukuki açıdan boyutları hakkında fikir alış verişinde bulunulmuştur.


Şube Başkanımız Ahmet Kandemir; taslak yönetmelikte yer alan geçici görevlendirme ve özellikle 40 saat çalışma süresinin ilgili yasalara aykırı olduğuna dair geniş bir yasal ve hukuki açıklamada bulunmuş olup bu konuda ulusal bazda haber yaparak konuyu kamuoyuna taşıyacağı müjdesi verilmiştir.


Osmaniye Psikolojik Danışman Ve Rehber Öğretmenleri Platformu sözcüsü Alparslan Kalay tarafından ise; Psikolojik Danışmanlar ve Rehber Öğretmenler başta olmak üzere tüm Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlerin yönetmelik taslağı ile ilgili sıkıntılarını aşağıdaki bildiriyi okuyarak dikkat çektiler.


TÜRK EĞİTİM-SEN OSMANİYE ŞUBESİ BAŞKANLIĞINA

İnsanı geleceğe hazırlayan günümüz eğitim anlayışında öğrenci kişilik hizmetleri eğitimin olmazsa olmazlarının başında yer almaktadır. İnsanı sosyal, duygusal ve zihinsel bir varlık olarak ele aldığımızda; şu anki sınav odaklı eğitim sisteminin öğrencinin sadece zihinsel yönü ile ilgilendiğini, maalesef sosyal ve duygusal yönünün hem aileler hem de okullar tarafından sınav trafiği nedeniyle ihmal edildiğini görmekteyiz. Eğitim sisteminin ihmal ettiği bu yönlerle rehberlik servisi tek başına ilgilenmekte;  aile, öğretmen ve idare desteğini almak için yoğun çaba sarf etmektedir. Kendini, yeteneklerini, duygularını tam olarak tanımadan sadece yüksek maaşlı, prestijli bir meslek edinme çabası içinde olan öğrenci, kendisine yabancılaşarak kendini gerçekleştirememekte ve mutsuz olmaktadır. Öğrenciyi kendisini tanımaya ve gerçekleştirmeye cesaretlendiren rehberlik servisi, öğrenciler için özel önem arz etmektedir. Her 500 öğrenciye bir psikolojik danışman ve rehber öğretmen düşüyorken, neden psikolojik danışman ve rehber öğretmenin öğrenci kişilik hizmetlerine yönelik vereceği hizmet nöbet ve sınav görevi gibi diğer branşların yapabildiği işler nedeniyle verimsizleştirilsin? Nasıl her meslek erbabı mesleğini ilgilendiren "Materyali" her şeyi ile çok iyi tanımak zorundaysa eğitimci de elinde şekillenen insanı tanımak zorundadır. Bu materyali herhangi bir eşya veya araç gibi değil, tüm yönleriyle tanımak ve eğitilmesi geliştirilmesi için emanet edilen çocuğu geleceğe hazırlamak durumundadır.


Bu değerlendirmeler ışığında, Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetleri ile bu hizmetleri sunan Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlerin bu çalışmaları yaparken, diğer personelin bu anlayışı kazanmalarında da rol model oldukları yadsınamaz bir gerçektir. Okullarda idari birimler başta olmak üzere öğretmenler ve diğer çalışanlar Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenin bilgi ve tecrübesinden yararlanarak, öğretim odaklı bir bakış açısından uzaklaşarak eğitim odaklı bir anlayışa sahip olmaktadır.


Buna karşılık basında yer aldığı biçimiyle yeni hazırlanan taslak yönetmelik, okullardaki bu öğrenci merkezli eğitim anlayışını temelinden baltalayacaktır. Bilindiği gibi, halen yürürlükte bulunan yönetmelik, Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlere verilemeyecek görevleri belirgin bir şekilde ortaya koymaktadır. Burada açıkça vurgulanmaktadır ki; nöbet, sınav görevi ve mesai saatleri gibi noktalar Okul Rehberlik Hizmetlerinin hassasiyetine uygun olarak belirginleştirilmiştir.

Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmene "Nöbet" görevi verirseniz, çocuğun kendisini tam anlamıyla güvende hissettiği ve rahat bir şekilde ifade ettiği önemli bir uzmanı sıradanlaştırır ve otorite figürü haline getirirsiniz. Ergenliğe girmek üzere veya girmiş olan 11 yaşında bir kız çocuğu açısından olayın değerlendirilmesi çok daha anlamlı olacaktır. Teneffüste kendisine "koşma, gürültü yapma, çabuk içeri gir!" gibi emir etkili ifadeleri kullanan birisine, özel halinden dolayı rahatsızlığını dile getirmesini bekleyemezsiniz. Öğrenci ile psikolojik danışman ve rehber öğretmen arasındaki en önemli bağın güven ve terapötik ilişki olduğu unutulmamalıdır.


Yine okul içi sınavlarda görev verdiğiniz bir Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen doğal olarak sınav kurallarının uygulandığını denetlemek için sınıfta olacaktır. Kural ihlali ortaya çıktığında sürecin gereği olarak öğrenciyi disiplin kuruluna sevk etmesi gerekecektir. Okul Psikolojik Danışmanı ve Rehber öğretmenini böyle bir uygulamaya mecbur bırakırsanız, başka bir olayda hassas bir konunun içeriğine yönelik çalışma yapmasını ve bu öğrenci üzerinde olumlu bir katkı yapmasını bekleyemezsiniz. İnsan psikolojisi ve bilhassa ergenin iç dünyası size kapılarını tamamen kapatacaktır.

Benzer bir şekilde, Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmen okulda boş derslerin değerlendirilmesi adına adeta bir dolgu malzemesi gibi kullanılırsa, öğrenci tarafından bu bakış açısı ile yorumlanacaktır. 8 saat mesai yapmasının başkaca bir mantığı yoktur. Kaldı ki eğitim sistemini ısrarla normal eğitime çevirmeye çalıştığımız son dönemlerde öğrencinin okulda bulunması temelinde görev yapan Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen saat 15.00'ten sonraki zaman diliminde hangi işlerle meşgul olacaktır? Belirttiğimiz bu hususlar en çok dillendirilen yanlışlıklar olduğu için örnek olaylarla açıklanması uygun bulunmuştur.


Yeni taslakla Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen asli ve uzmanlık isteyen konularda tamamen işlevsellikten uzak bir kimliğe zorlanarak "Rehberlik Öğretmeni" yapılmak istenmekte, buna karşılık ondan Psikososyal Müdahale Hizmetleri çerçevesinde, "İntihar" ve "İstismar" vakaları gibi zorlu süreçlerde Psikolojik Danışmanlık hizmeti sunması beklenmektedir. Bu, bariz bir çelişkidir. Daha geçen hafta İstanbul Kınalıada'da 3 ortaokul öğrencisinin 1,5 yıldan bu yana taciz ve tecavüze maruz kaldıkları haberi yer aldı basınımızda. Özellikle son zamanlarda sık sık yaşanan taciz, tecavüz ve istismar olaylarının ortaya çıkarılmasında, Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlerinin Psikolojik Danışma uzmanlık bilgi ve birikimleri büyük rol oynamaktadır. Bu gerçeğin gözden kaçırılması, alanın uzmanlık gerektiren, kendine has bir çalışma perspektifine sahip olduğunun anlaşılamamasına sebep olur.

 

Bu bağlamda gelişmiş ülkelerde bu alanın bir uzmanlık alanı olduğu ve alan temsilcisinin "Okul Psikoloğu" olarak tanımlandığı bilinmektedir. Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Gençliği muasır medeniyet seviyesine ulaşmak hatta bu seviyeyi geçmekle görevlendirilmişken, çocuklarımızın ve gençlerimizin Öğrenci Kişilik Hizmetlerinden en üst seviyede faydalanması gerekmektedir. Akademik performansın yanı sıra, ondan çok daha önemli olan Ruh Sağlığı açısından çok önemli bir yeri olan Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri böyle bir taslakla kesinlikle baltalanamaz.

 

Oldubittiye getirilerek yürürlüğe konmak istenen bu yönetmelik taslağıyla, gençlerimizin ve çocuklarımızın uzun vadede çok zararlı çıkacakları muhakkaktır. Fakülte bitiren herkesin öğretmen olabildiği yakın bir zaman diliminde, bu uygulamanın faturasını maalesef yine çocuklarımız ve gençlerimiz ödemiş ve nesiller hayatı ıska geçmiştir. Hatırlanacağı üzere en çok Ziraat Fakültesi mezunları öğretmen olarak atanmış ama yıllar içerisinde hatanın büyüklüğü fark edilerek bu uygulamadan vazgeçilmiştir. Şimdi de Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenler neşter altına yatırılmıştır. Özellikle Genel Müdürlüğümüzün böyle bir taslağı güncel olarak sunması çok büyük bir talihsizliktir. Nicelikten çok niteliğin öne çıktığı bir alanda yapılacak hatalar çok daha büyük hasarlara yol açacaktır.

 

Bu değerlendirmeler ışığında söylemeliyiz ki, alanında gerçekten uzmanlık isteyen çalışmaları yürüten hiç bir Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen, mesai saati kavramına takılmamaktadır. Bir öğrenciyle hassas bir görüşme yaparken veya gözü yaşlı bir anneyi dinlerken , "Mesaim doldu, yarın devam edelim" demek gibi bir lüksümüzün olmadığı ve olmayacağı bilinmelidir. Okul Rehberlik Servisi her zaman için öğrenci-veli-öğretmen görüşmelerine açık olmak zorundadır. Nöbet saatinde kapıyı kilitleyip nöbete gitmek veya sınavda görevliyken gelişen bir olaya müdahil olmak için sınavın bitmesini beklemek gibi bir hakkımız bulunmamaktadır.

Görev alanımızla alakalı olarak hassasiyetleri yansıtmak adına taslak hazırlanırken, başta Türk PDR Derneği olmak üzere alanda söz sahibi olan ve bilimsel altyapıya vakıf paydaşlardan ve alanda görev yapan psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerden de faydalanılması gerekir. Bizler bu alanın bugünlere gelmesi için nice mücadeleler vermiş ve bu anlamda çok aşamalar kaydetmiş Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenler olarak tüm gücümüz ve dikkatimizle kendimizi yapmakta olduğumuz işe vermek istiyoruz. Buna karşılık yaklaşık bir aydır Yeni Yönetmelik Taslağının eksik, yanlış ve sorunlu kısımlarını değerlendirerek, bu yanlıştan dönülmesi adına çaba sarf ediyoruz.

Günümüzde "Dijital Mahkumiyetten" kendini kurtaramayan ve kapitalist dünyanın çarkında (Son günlerde patlama yapan Stres Çarkı dahil) kendini kaybeden gençliğin yegane kollayıcısı durumunda olan Okul Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerini ve bu hizmetleri yürüten Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlerin profesyonellik ve uzmanlık gerektiren çalışmalarını bitirecek olan taslağın bir an önce geri çekilmesi gerekmektedir. Yapılacak bir çalıştayla alanın hassasiyetleri göz önüne alınarak yönetmelik değişikliğine gidilmesinde büyük yarar vardır. Sendikanız üyesi bulunan Psikolojik Danışmanlar ve Rehber Öğretmenler başta olmak üzere tüm Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenler olarak bu hususta dile getirdiğimiz yanlışlardan dönülmesi adına siz değerli sendika temsilcilerinden destek bekliyoruz. Saygılarımızla? 

 

OSMANİYE PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE REHBER ÖĞRETMENLERİ PLATFORMU

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorinin Diğer Haberleri