20 Nisan 2024 Cumartesi
Anasayfa > HABERLER > OKUL ÖNCESİ VE ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERİNİN TENEFFÜS HAKKI GASP EDİLEMEZ

OKUL ÖNCESİ VE ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERİNİN TENEFFÜS HAKKI GASP EDİLEMEZ

06.01.2016 08:00 12 14 16 18 yazdır
İlgili mevzuatına göre, okul öncesi ve özel eğitim öğretmenlerinin ve teneffüs haklarının olmaması insan haklarına aykırı olup yasal ve hukuki değildir.
OKUL ÖNCESİ VE ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERİNİN TENEFFÜS HAKKI GASP EDİLEMEZ

OKUL ÖNCESİ VE ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERİNİN TENEFFÜS HAKKI GASP EDİLEMEZ

İlgili mevzuatına göre, okul öncesi ve özel eğitim öğretmenlerinin ve teneffüs haklarının olmaması insan haklarına aykırı olup yasal ve hukuki değildir.

Şöyle ki;

 

1- Okul öncesi öğretmen ve öğrencilerinin durumu:

26.07.2014 Tarihli ve 29072 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri" başlıklı 6. maddesi 1. fıkrası uyarınca; "(1) Okul öncesi eğitim kurumlarında; a) Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile ikili eğitim yapılır. Ancak, ana sınıflarında kayıt alanındaki tüm çocukların kayıtlarının yapılmasına rağmen, ikili eğitim için grup oluşturacak sayıda çocuk bulunamadığı takdirde okulun öğretim şekline uygun olarak normal eğitim de yapılabilir." hükümleri gereğince okul öncesi öğretmen ve öğrencilerinin teneffüs hakları bulunmamaktadır.

2- İlkokul ve ortaokulda görev yapanlar hariç özel eğitim öğretmenleri ve öğrencilerinin durumu:

31.05.2006 Tarihli ve 26184 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin "İşitme, görme ve ortopedik yetersizliği olan bireyler için açılan okul ve kurumlar" başlıklı 38. maddesi,

"Zihinsel yetersizliği olan bireyler ile otizmi olan bireyler için açılan okul ve kurumlar" başlıklı 40. maddesi,

"Sağlık kuruluşlarında yatarak tedavi gören bireyler için açılan okul ve kurumlar" başlıklı 42. maddesi,

"Üstün yetenekli bireylerin eğitimi amacıyla açılan kurumlar" başlıklı 43. maddesi,

"Birden fazla yetersizliği olan bireyler için açılan özel eğitim kurumları" başlıklı 44. maddesi,

"Özel eğitim mesleki eğitim merkezi (okulu)" başlıklı 45. maddesi hükümlerinde özel eğitim sınıflarındaki özel eğitim öğretmen ve öğrencileri için ders, dinlenme, yemek ve diğer etkinlik saatleri düzenlenmediğinden özel eğitim sınıflarındaki özel eğitim öğretmen ve öğrencilerinin teneffüs hakları yoktur.

Sadece Özel eğitim iş uygulama merkezi (okulu) öğretmen ve öğrencilerin teneffüs hakları bulunmaktadır.

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin "Özel eğitim iş uygulama merkezi (okulu)" başlıklı 46. maddesi (g) fıkrasında; "g) Bu kurumlarda bir ders saati 40 dakika olup, ders saati ve derslerin dağılımı, Talim ve Terbiye Kurulunca kabul edilen haftalık ders dağıtım çizelgesine göre uygulanır. Günlük çalışma süresinin ders, dinlenme, yemek ve diğer etkinliklere dağılımı okul yönetimince belirlenir." hükümleri ile özel eğitim iş uygulama merkezlerinde (okulu) özel eğitim öğretmen ve öğrencilerinin teneffüs hakları bulunmaktadır.

İlkokul ve ortaokulda görev yapanlar hariç özel eğitim öğretmenleri Nöbet tutmakla yükümlüdür.

31.05.2006 Tarihli Ve 26184 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin "Öğretmenlerin Nöbeti" Başlıklı 89. maddesindeki; "(1) Özel Eğitim Okul ve Kurumlarında Okul Öncesi, Sınıf ve Alan Öğretmenleri nöbet tutar. Yatılı Özel Eğitim Okul ve Kurumlarında nöbet süresi 24 saattir. Bu Kurumlardaki nöbetler için yeteri kadar öğretmen bulunmadığı takdirde kurumun yöneticileri de nöbetçi öğretmen olarak görev yaparlar. Nöbetlerde en az bir bayan ve bir erkek öğretmen görevlendirilir." hükümleri uyarınca bu öğretmenlere nöbet görevi de verilmektedir.

İlkokuldaki özel eğitim öğretmenlerinin teneffüs hakkı var mı?


EK DERS ÖDEMEDEN KESİNTİSİZ ÇALIŞTIRMAK

 

Okul Öncesi ve Özel Eğitim Öğretmenlerinin, ek ücret ödemeden kesintisiz çalıştırılmasının İnsan Haklarına aykırıdır. 

Okul Öncesi ve Özel Eğitim Öğretmenlerine ek ücret ödemeden 6 saat kesintisiz çalıştırmak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23.2 maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4.2 maddesi, 1982 Anayasasının 10.5 ve 18.1 maddeleri, 4857 İş Kanunun 5. maddesi ile 657 Sayılı Kanunun 18 ve 178. maddelerine aykırıdır.

Bütün yönetmeliklerde diğer branşlar için ders ve dinlenme saatleri düzenlenmiş iken okul öncesi öğretmen ve öğrencileri ile özel eğitim öğretmen ve öğrencilerinin teneffüs hakları bulunmamaktadır.

Bu nedenle bu öğretmen ve öğrenciler gün içerisinde dinlenme ve ihtiyaç izni kullanamamaktadırlar. Bu da okul öncesi öğretmenleri ile oyun çağındaki öğrencilerinin yıpranmalarına ve motivasyon kaybı yaşamalarına neden olmaktadır.

Bu aralıksız çalışmaya ek olarak okul öncesi öğretmen ve öğrencileri ile özel eğitim öğretmen ve öğrencileri İlköğretim öğretmen ve öğrencileri gibi eğitim yapmaktadırlar.

26.07.2014 Tarihli ve 29072 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrası (a) bendi: "(1) Okul öncesi eğitim kurumlarında;

a) Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile ikili eğitim yapılır. Ancak, ana sınıflarında kayıt alanındaki tüm çocukların kayıtlarının yapılmasına rağmen, ikili eğitim için grup oluşturacak sayıda çocuk bulunamadığı takdirde okulun öğretim şekline uygun olarak normal eğitim de yapılabilir." şeklindedir.

Aynı maddenin 2. fıkrası (a) ve (b) bendi ise: "(2) İlköğretim kurumlarında;

a) Bir ders saati süresi 40 dakikadır. Okul yönetimince teneffüsler için en az 10 dakika ayrılır.

b) Normal öğretim yapılan okullarda yemek ve dinlenme için en az 40, en çok 90 dakika süre verilir. Bu süre okul yönetimince okul çevresinin şartlarına göre düzenlenir, il/ilçe millî eğitim müdürlüğüne bilgi verilir. İkili öğretim yapılan ilköğretim kurumlarında sabahçı ve öğlenci grup öğrencilerinin çıkış ve girişleri arasında en fazla 30 dakikalık süre ayrılır." şeklindedir.

Bu nedenle İlköğretim kurumlarında ders saatleri 40 dakika olmasına karşılık, okul öncesi eğitim kurumlarında 50 dakika olarak belirlenmesi de eşitsizliğe yol açmaktadır.

Bu nedenle İlköğretim kurumlarında ders saatleri 40 dakika olmasına karşılık, okul öncesi eğitim kurumlarında 50 dakika olarak belirlenmesi de eşitsizliğe yol açmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı bu durum hakkında; Eski yönetmelik olan Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin 8. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin, MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 9. maddesinin 1. fıkrası hükmüne paralel şekilde değiştirilerek, okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin ders saatlerinin 40 dakika olarak öngörülmesi ve ders saatleri arasında teneffüs yapılmasına yönelik değişikliklerin yapılarak, söz konusu eşitsizliğin giderilmesi hususunda bakanlıktan talepte bulunan Türk Eğitim Sendikasına Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü 08.12.2009 tarih ve 3777 sayılı yazı ile cevap vermiştir.

Yazılan cevabi yazıda; "Okul Öncesi ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 6.1/a maddesi uyarınca 50'şer dakikalık 6 saatlik kesintisiz eğilim yapılması gerektiği, bunun okul öncesi öğrencilerinin küçük olması ve ortam güvenliklerinin sağlanması açısından zorunlu olduğu, ders saatlerinin ilkokul öğretmen ve öğrencileri gibi düzenlenmesinin hem çocukların küçük olması hem de güvenliklerinin sağlanması nedeniyle imkansız olduğu,

Ana sınıfı öğretmenlerinin eğitim saatlerinin 50 dakikadan 40 dakikaya indirilmesi ve bu öğretmenlere ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenler gibi teneffüs yaptırılması uygulamada mümkün olmamaktadır. Çünkü ana sınıflarındaki çocuklar 48-72 aylık olduklarından yeterince öz bakım becerilerine sahip değildir. Bu çocukların grup öğretmenleri başlarında olmadan kendi başlarına teneffüs yapmaları mümkün olmadığından; bünyesinde bulunduğu kurumların teneffüs saatlerinin dışında okul öncesi eğitim öğretmenlerinin çocuklarla birlikte program esnekliği çerçevesinde sınıf dışı etkinliklerden yararlanmaları mümkündür." açıklamasında bulunmaktadır.

Ders saatlerinin yaş küçüklüğü ve güvenlik nedeniyle ilkokul gibi düzenlenemeyeceğinin belirtilmesi, ardından kesintisiz 6 etkinlik saatinin dayatılması ve 3-6 yaş aralığındaki bir çocuğun okulda bulunmaya zorlanması çok çelişkili bir durumdur.

Okul öncesi öğrencisinin 50'şer dakikalık kesintisiz 6 etkinlik saati eğitim göreceği belirtilmiş ve teneffüs hakkı tanınmamış iken; ilkokul öğrencisinin 40'ar dakika ders göreceği ve 10'ar dakika ara vereceğinin belirtilmesi çok çelişkili bir durumdur.

Yine ilkokul öğrencisinin 6.2 maddesinde 40 dakika ders 10 dakika teneffüs yapacağı belli iken; teneffüs verilmeden 50 dakika ders görmeye zorlamak bir başka çelişkidir. Bunun güvenlik nedeniyle olduğu belirtilmekte ise, bunun çözümü ders saatini erkene almaktır. Erken çıkan öğrenci ders arası vermediği için okuldan bıkmış bir şekilde çıkmayacaktır. Ders arası verilmediği için de öğrenci ve öğretmen güvenlik sorunu yaşamayacaktır.

Okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler, hiç ara vermeksizin saatlerce çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Söz konusu bu öğretmenlerin ders saati kavramı yoktur. Yarım gün eğitimdeki 6 ders saati düşünülecek olursa 50*6=300 dk. ders devam etmektedir. Yani bu öğretmenler 300 dakika (5 saat aralıksız) çalışmaktadırlar. Okul öncesi eğitim kuramlarında çalışan öğretmenlerimiz, eğitim etkinliklerinin aralıksız olması ve teneffüs kullanamamalarından dolayı mağduriyet yaşamaktadır. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu durum aynı zamanda iş veriminin düşmesine ve okul öncesi eğitim alan çocukların eğitim kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesine sebebiyet vermektedir. Okul öncesi eğitimin ayrı bir özen ve ihtisas gerektiren eğitim süreci olduğu göz önüne alındığında, söz konusu düzenlemenin sakıncaları daha açık ortaya çıkacaktır.

Ayrıca, okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler eğitimi aralıksız olarak gerçekleştirmelerine rağmen bu durumdan kaynaklı ek ders ücret farkını dahi alamamaktadır.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23.2 maddesinde "Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı olduğu" belirtilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4.2 Maddesinde "kimsenin zorunlu çalıştırmaya tabi tutulamayacağı" belirtilmektedir.

1982 Anayasasının 10.5 maddesinde "Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu" Yine Anayasamızın 18.1 maddesinde "Hiç kimse zorla çalıştırılamayacağı, angaryanın yasak olduğu" belirtilmektedir. 657 Sayılı Devlet Memurları Hakkında Kanunun 18. Maddesinde "Devlet memurunun güvenlik hakkı olarak aylık ve başka haklarının elinden alınamayacağı" belirtilmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunun 5. Maddesinde "İşverenin çalışanlarına eşit davranmakla yükümlü olduğu " belirtilmektedir.

Her insanın günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gün içinde serbest zamana ihtiyacı olduğu yaşamsal bir gerçekliktir.

Küçük yaştaki okul öncesi öğrencisine kesintisiz 6 etkinlik saati ile eğitim verilmesi eğitim terminolojisine ve çocuk psikolojisine aykırı bir durumdur. Aynı Zamanda Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 20. maddesini İşlevsiz hale getirecektir.

Anılan Kanunun 20. maddesinde "Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak "1. Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak; 2. Onları ilköğretime hazırlamak" olduğu belirtilmiştir.

Okul öncesi öğrencisi oyun ve dinlenmeye ihtiyaç duyan bir bireydir. Bu bireyine ilkokula hazırlanabilmesi için oyun ve dinlenme fırsatı gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. İlkokul öğrencisinin ise ders saati 40 dakika iken; ilkokula hazırlanan bir bireyin 50 dakika kesintisiz ders görmesi ve bu bireye dinlenme hakkı tanınmaması; çocuğun dikkat kaybı yaşamasına, okuldan soğumasına neden olacaktır. Bu durum da Anılan kanunun 20. maddesindeki okula hazırlama amacına aykırılık teşkil edecektir.

Dinlenme saatlerinin ders saatlerinden mahsubu ile ders bitiş saatlerinin erkene alınması ya da okul öncesi öğretmenlerine yüzde olarak farklı ek ders ödenmesi sorunu çözecektir.

 

TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ TARAFINDAN DANIŞTAYA DAVA AÇILMIŞTIR

26.07.2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin; "Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri" başlıklı 6.maddenin 1. fıkrasının a bendinin iptali için 25.08.2014 tarihinde Danıştay  2. Dairesi 2014/6957 Esas No ile dava açılmıştır.

İşte dava dilekçemizdeki ilgili bölüm;

"2) Yönetmeliğin "Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri" başlıklı 6.maddenin 1. Fıkrasının a bendi "Okul öncesi eğitim kurumlarında; Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile ikili eğitim yapılır." hükmü içermektedir.

 

"Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri" başlıklı 6.maddenin 1. fıkrasının a bendi "Okul öncesi eğitim kurumlarında; Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile ikili eğitim yapılır." Hükmünü içermektedir. Davaya konu aynı yönetmeliğin 6.madde 2. Fıkra a bendi ise "Bir ders saati süresi 40 dakikadır. Okul yönetimince teneffüsler için en az 10 dakika ayrılır." Hükmüne haizdir. İlköğretim kurumlarında ders saatleri 40 dakika olmasına karşılık, okul öncesi eğitim kurumlarında 50 dakika olarak belirlenmesi eşitsizliğe yol açmaktadır.

İlköğretim kurumlarında eğitim gören ve yaş olarak daha büyük olan çocukların ders saatlerinin kırkar dakika olarak belirlenmişken; okul öncesi eğitim kurumlarında etkinlik saatlerinin ellişer dakika olarak belirlenmesi okul öncesi eğitim alan çocukların gelişimsel dönemine uygun değildir. Bu yüzden, okul öncesi eğitiminde etkinlik saatinin ellişer dakika ve aralıksız olarak belirlenmesi okul öncesi eğitim alan çocukların sıkılmalarına neden olacak; bu da eğitim hayatının henüz başında olan söz konusu yaş grubunda bulunan çocukların eğitimden erken soğumasına yol açabilecektir.

Bir diğer nokta da; her insanın günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gün içinde serbest zamana ihtiyacı olduğu yaşamsal gerçekliğidir. Ancak, davaya konu yönetmelik maddesinde bahsi geçen hüküm gereği, okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler, hiç ara vermeksizin saatlerce çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Söz konusu bu öğretmenlerin ders saati kavramı yoktur. Yarım gün eğitimdeki 6 ders saati düşünülecek olursa 50*6=300dk ders devam etmektedir. Yani bu öğretmenler 300 dakika yani 5 saat aralıksız çalışmaktadır. Okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerimiz, eğitim etkinliklerinin aralıksız olması ve teneffüs kullanamamalarından dolayı mağduriyet yaşamaktadır.

 

Temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu durum aynı zamanda iş veriminin düşmesine ve okul öncesi eğitim alan çocukların eğitim kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesine sebebiyet vermektedir. Okul öncesi eğitimin ayrı bir özen ve ihtisas gerektiren eğitim süreci olduğu göz önüne alındığında, söz konusu düzenlemenin sakıncaları daha açık ortaya çıkacaktır.

Ayrıca, okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler eğitimi aralıksız olarak gerçekleştirmelerine rağmen bu durumdan kaynaklı ek ders ücret farkını dahi alamamaktadır.

Hem öğretmenlerin mağduriyetlerini gidermek, hem eğitim hayatının henüz başında olan öğrencilerin yaş grubu ve dikkat süresine aykırı düzenlemeyi sonlandırmak ve dolayısıyla eğitimde verimin düşmesini engellemek adına, ilgili maddenin iptali gerekmektedir.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesinde çalışanlara farklı uygulama yapılamayacağı belirlenmiştir. 1982 Anayasası'nın "Kanun önünde Eşitlik" başlıklı 10. maddesinde ''Herkes; dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzer sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.'' denilmektedir. Ülkemizin de taraf olduğu Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin Hukuk Önünde Eşitlik başlıklı 26. maddesinde  "Herkes, hukuk önünde eşittir ve hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmaksızın hukuk tarafından eşit olarak korunma hakkına sahiptir. Hukuk bu alanda her türlü ayrımcılığı yasaklar ve herkese ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir fikir ulusal veya toplumsal köken, mülkiyet, doğum veya başka bir statü ile yapılan ayrımcılığa karşı etkili ve eşit koruma sağlar." denilmektedir.

Tüm bu nedenlerle ve temel ihtiyaçları karşılamanın ve dinlenmenin insanın en temel haklarından olması göz önüne alındığında ilgili maddenin iptali gerekmektedir."

 

ANAYASAMIZDA ANGARYA YASAKTIR

 

Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre; okul öncesi öğretmen ve öğrencileri ile özel eğitim öğretmen ve öğrencilerinin teneffüs haklarının olmaması insan haklarına aykırı olup yasal ve hukuki değildir. Ayrıca bu durum Anayasa'mızın 18. maddesinde yer alan "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır." hükümlerine de aykırılık teşkil edecektir.

ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERDE ANGARYA YASAKTIR

 

İLO diğer adıyla Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye'nin imza koyduğu İLO sözleşmeleri veya diğer uluslararası sözleşmeler 1982 Anayasası'nın "Milletlerarası Antlaşmaları Uygun Bulma" başlıklı 90. maddesinde yer almaktadır.

Bilindiği üzere Anayasa'da önemli değişiklikler yapılarak kamu görevlilerine sendika hakkı açıkça tanınmış, daha sonra yapılan bir değişiklik ile de Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına, 22.05.2004 tarih ve 5170 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5170 sayılı yasanın 7. maddesi ile eklenen son cümle uyarınca; "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır." hükümleri ile Uluslararası Sözleşmeler iç hukukumuzun bir parçası haline getirilmiştir.

Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca iç hukukumuzun bir parçası haline gelen ve bir uyuşmazlık olması halinde yasalardan önce uygulanacak olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin örgütlenme özgürlüğü ve sendikal haklara ilişkin hükümler içerdiği bilinmektedir.

Buna göre; 13.01.2004 tarih ve 25345sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 Sayılı Sözleşmesinin 3. maddesi (b) bendindeki; "Bu sözleşmenin amacı bakımından; "b "İşçiler" terimi, kamu çalışanları dâhil olmak üzere istihdam edilen bütün kişileri kapsar." hükümlerince sözleşme metni memurları da kapsamaktadır.

 23.06.1998 tarih ve 23381 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cebri veya Mecburi Çalıştırmaya İlişkin Sözleşmenin 11. maddesi (b) bendindeki; "Sadece 18'den yukarı ve 45'den aşağı yaşlarda bulunan sağlam yetişkin erkekler cebri veya mecburi çalıştırmaya tabi olabilirler. Bu sözleşmenin 10 uncu maddesinde öngörülen iş türleri hariç, aşağıdaki tedbirler ve şartlar dikkate alınmalıdır.

b-Öğretmenler öğrenciler ve genel olarak idari personelin muaf tutulması;" hükümleri ile memurların cebri ve mecburi çalışmadan muaf tutulacağı kayıt altına alınmıştır.

KANUN, TÜZÜK VE YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE AYKIRI EMİR, YERİNE GETİRİLMEZ

 

Diğer taraftan 23.07.1965  tarihli ve  12056 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun "Devlet memurlarının görev ve sorumlulukları" başlıklı 11. maddesinde "?Devlet memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz?" hükmü mevcut olup bu hüküm uyarınca okul öncesi öğretmen ve öğrencileri ile özel eğitim öğretmen ve öğrencilerinin teneffüs hakkı verilmemesi yukarıdaki mevzuat hükümlerine aykırı olup mevzuata aykırı olarak verilen bu görevin yerine getirilme imkânı da bulunmamaktadır.

  Ahmet KANDEMİR
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorinin Diğer Haberleri