Derslerin 8:00'da başlatılıp 13.00'da bitirilmesi ile öğleden sonra boşalacak olan okullar; velilerin ve mahallelinin hizmetine açılarak, öğrenciler ve yetişkinler için hayat boyu öğrenme merkezi ile yaşayan güvenli alanlar haline getirilmelidir. |
![]() |
TÜRKİYEDE 2019 YILINDA OKULLAR NORMAL (TEKLİ) EĞİTİME GEÇECEKTİR Orta Vadeli Programı açıklayan Başbakan Binali Yıldırım, 04 Ekim 2016 tarihinde; "Tek tip değil, başka şey anlaşılabilir. Tam zamanlı eğitim. Yani öğlenciler, sabahçılar diye bir şey vardı ya. Hem sabahçıyım hem öğlenciyim. Öğleyin okulda olacaklar, yemeklerini yiyip aynen çalışanlar gibi. Nasıl işe gidiyorsun, sabah gidip akşam geliyorsun. Okula da sabah gidip akşam geliyorsun.", Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, 24 Mayıs 2017 tarihinde; "Tam
gün eğitime geçeceğiz. Okullarımız, normal eğitim öğretim bittikten sonra derslik
ihtiyacı olan, kurs açmak isteyen halk eğitim merkezlerimizin ortak kullanımına
sunulacak. Halk eğitim merkezleri şu anda okullarımızdan sınırlı derecede yararlanıyor.
Ancak okullarımızın halk eğitim merkezlerimizin kullanımına açılmasıyla birlikte
halk eğitim merkezleri daha büyük bir rahatlığa kavuşacak. İnşallah 2019 yılında
Türkiye'nin tamamında ikili eğitime son vermiş olacağız.", Bu açıklamalara göre okullar normal (tekli) eğitime geçeceklerdir. Zaten durumu uygun olan okullarımız geçen yıl ve bu yıl tam gün eğitim uygulamasına geçmişlerdir. NORMAL (TEKLİ) EĞİTİM, ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARILARINA ETKİ EDEN
ÖNEMLİ ÇEVRESEL FAKTÖRDÜR Yapılan araştırmalarda; okulların normal (tekli) eğitim yapması ve sınıf mevcutlarının küçültülmesi, öğrencilerin akademik başarılarına etki eden önemli çevresel faktörler arasında gösterilmektedir. Bu bağlamda öğrencinin ikametinden uzaklaştırılmadan okulların sınıf mevcutlarının ideal sayıda tutularak normal öğretime geçebilecek şekliyle dengeli bir planlama yapılarak okulların normal (tekli) eğitime geçmesi gerekmektedir. Fakat Milli Eğitim Bakanlığı İlkokul ve Ortaokullarda okutulacak haftalık ders çizelgelerini 2012 yılında değiştirerek Ortaokullarda 30 olan haftalık ders saatinin 36-37 saate çıkarmış akabinde yapılan ufak değişikliklerle 35 saate indirmiştir. Bu değişikliğin özü mantıksız bir şekilde öğrencileri, zorunlu seçmeli ders uygulaması ile karşı karşıya bırakmaktır. İLKÖĞRETİMDE ZORUNLU DERS SAATİNİN 25, SEÇMELİ DERS SAATİNİN 5 SAAT
OLMASI GEREKMEKTEDİR Bu değişikliğin derslerin çok erken başlamasına ve çok geç bitmesine neden olacağını ve öğrencileri sabahın köründe okula gitmesine, akşamın karanlığında okuldan eve dönmesine yol açacağını belirtmemize rağmen herhangi bir düzeltme günümüze kadar gerçekleşmemiştir. Bu durumun düzeltilmesi için İlköğretimde zorunlu ders saatinin 25, seçmeli ders saatinin 5 saat olması gerekmektedir. Okulların dersliklerinden azami derecede faydalanmak için uygulanan ve öğrencilerin sabahçı ve öğlenci olarak eğitim gördüğü ikili eğitim uygulamasında hem ikili eğitimden dolayı hem de ders saatlerinin fazlalığından dolayı sabahçı öğrenciler sabah çok erken okula geliyor, (Örneğin 07:00 da) öğlenci öğrenciler ise akşam çok geç saatte okuldan çıkmak zorunda kalıyorlardı. (Örneğin 18:30 da) Tam gün eğitim uygulamasında ise öğrenciler sabah saat 8.30'da eğitime başlamakta öğle arası 12.00'da bir saat ara verilerek yemek yenmekte, saat 13.00'da tekrar eğitime başlanılarak saat 14.30'da eğitim öğretim bitirilmektedir. Başlangıç ve teneffüs saatleri ayarlanarak farklı giriş çıkış saatleri de elde edilebilmektedir. SINIF MEVCUTLARININ İDEAL SAYIDA TUTULARAK OKULLARIN NORMAL (TEKLİ) EĞİTİME GEÇMESİ GEREKMEKTEDİR Okullaşma ve derslik oranı arttıkça, sınıf mevcutlarının ideal sayıda tutularak, okulların normal (tekli) eğitim olarak da adlandırılan tam gün eğitim uygulamasına geçilmesi ile öğrencilerin sabah çok erken okula gelmesine ve akşam çok geç okuldan çıkmasının önüne geçilmektedir. Sınıf mevcutların idaal sayılardan uzak tutularak tıka basa dolu sınıflarla okulların normal (tekli) eğitime geçmesi mümkün degildir. OKUL BAHÇELERİNE OKUL YAPILARAK ÖĞRENCİLERİN KULLANIM ALANI OLAN OKUL
BAHÇELERİ KÜÇÜLTÜLMEKTEDİR İlimizde de gözlemlediğimiz üzere mevcut okulların bahçelerine ikinci okul inşaatlarının yapılması ile sorunlar çözümlenmeye çalışılıyor. Fakat öğrencilerin kullanım alanı olan okul bahçeleri küçülüyor. Okulların normal (tekli) eğitime geçmesi öğretmen normunda da önemli değişikliklere neden olacağından birçok öğretmenimizin norm fazlası duruma düşmesine neden olacaktır. Bu durum hakkında İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerimizle görüşmelerimizde ilçe dışına resen atama yapılmaması, özür durumlarının dikkate alınması ile bir nebze olsun norm fazlası duruma düşecek öğretmenlerimizi rahatlatacaktır.
Fakat bu seferde okullarda öğle yemeği sorunu ortaya çıkıyor okulların tamamına yakınında yemekhane yok, okullarda sınıflarda, okul bahçesinde kıyıda köşede yemek yenmeye çalışılıyor, yemeğin nereden nasıl temin edildiği meçhul, kantinden yiyecek satın alarak yiyen var, velilerin getirdiği yemekler var veya aç kalan çocuklar var, lavabolar yetersiz sonuçta sınıfta yemek yenmesi uygulaması hijyenik olmuyor. NORMAL (TEKLİ) EĞİTİME GEÇİLİRKEN OKULLARIN KÜLTÜREL, SANATSAL VE SPORTİF ALANLARININ BULUNUP BULUNMADIĞINA BAKILMAMAKTADIR
Tam gün eğitim uygulamasına geçilirken
sadece derslik sayılarının yeterli olup olmadığına bakılarak karar veriliyor. Okulların
sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarının bulunup bulunmadığına bakılmamaktadır. Okulun yemekhanesi var mı, öğle saatlerinde öğrencilerin vakit geçirebileceği etüt salonları var mı, kütüphane var mı, Okul bahçesi yeterli mi, oyun alanları var mı? Gibi etkenler gözetilmemektedir. NORMAL (TEKLİ) EĞİTİM, ÖĞRENCİ VELİSİNİN SERVİS MASRAFLARINI
ARTIRMAKTADIR Ayrıca öğlen arası servis yaparak evine gidip yemek yiyenler var, bu da veliye iki servis masrafı meydana getiriyor. NORMAL (TEKLİ) EĞİTİM, ÇALIŞAN ANNELER İÇİN BÜYÜK BİR BAKICI
PROBLEMİ ORTAYA ÇIKACAKTIR Hayatın olağan akışı çalışan veliler için sabah ve öğlende sonra olmak üzere şekillendiğinden öğleden sonra saat 14'den sonra eve gelecek çocuğa kim bakacaktır. Çalışan anneler için büyük bir bakıcı problemi ortaya çıkacaktır. OKULLARDA GÜVENLİK PROBLEMİ ORTAYA ÇIKACAKTIR Okul
Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları ile Ortaöğretim Kurumlarındaki
öğretmenlere nöbet görevi verilmekte okulun tam gün eğitim yapması nedeniyle
tam gün nöbet görevi verilen öğretmenlerden öğle dinlenme süresinde de okuldaki
nöbet alanında bulunarak nöbet görevini yerine getirmesi istenmektedir. Fakat
öğle tatilinde de öğretmenden nöbet görevini yerine getirilmesi istenemez. Şöyle
ki; Esasen gün
içinde verilen öğle dinlenme süresine Ara Dinlenmesi denir ve çalışanın
dinlenmek, yemek ve içmek gibi doğal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için günlük
çalışma süresi içinde dinlenme verilmesi zorunludur. Yasalar, ara dinlenme
sürelerini işyerindeki günlük çalışma sürelerine göre belirlemiştir. 23.07.1965 tarihli ve 12056 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun "Çalışma Saatleri" başlıklı 99. maddesindeki; "Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir. Ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir. Bakanlar
Kurulu, yurt dışı kuruluşlarda hizmetin gerektirdiği hallerde, hafta tatilini
Cumartesi ve Pazardan başka günler olarak tespit edebilir." hükümleri ile
memurların çalışma saatleri tespit edilmiştir. 657 Sayılı
Devlet Memurları Kanununun "Günlük
Çalışma Saatlerinin Tespiti" başlıklı 100. maddesindeki; "Günlük çalışmanın başlama ve bitme
saatleri ile öğle dinlenme süresi, bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre
merkezde Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar
Kurulunca, illerde valiler tarafından tespit olunur."
hükümleri ile de "Günlük
Çalışma Saatlerinin" illerde valiler tarafından tespit
edileceği hüküm altına alınmıştır. 657 Sayılı
Devlet Memurları Kanununun "Günlük
Çalışma Saatlerinin Tespiti" başlıklı 100. Maddesindeki
"?öğle dinlenme
süresi,?" ibaresinden anlaşılmaktadır ki "öğle dinlenme süresi"
yasal bir haktır. Bu hak,
uluslararası düzeyde de 16.12.1966'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu
tarafından kabul edilen ve 3 Ocak 1976 itibariyle yürürlüğe giren
"Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi" nin
Adil ve uygun işte çalışma şartları başlıklı 7. maddesi (d) bendindeki; "Bu Sözleşmeye Taraf Devletler
herkese adil ve elverişli şartlarda çalışma hakkı tanır. Bu şartlar aşağıdaki
hakları güvence altına alır: d) Dinlenme, çalışma arası, çalışma saatlerinin
makul ölçüde sınırlandırılması ile ücretli yıllık izin ve resmi tatillerde
ücret verilmesi." hükümlerinde de ayrıca yer almaktadır. 26.07.2014
tarihli ve 29072 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul
Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Etkinlik, ders, etüt ve
dinlenme süreleri" başlıklı 6. maddesi 2. fıkrası b)
bendindeki; "(2)
İlköğretim kurumlarında; b) Normal öğretim yapılan okullarda yemek ve dinlenme
için en az 40, en çok 90 dakika süre verilir. Bu süre okul yönetimince okul
çevresinin şartlarına göre düzenlenir, il/ilçe millî eğitim müdürlüğüne bilgi
verilir. İkili öğretim yapılan ilköğretim kurumlarında sabahçı ve öğlenci grup
öğrencilerinin çıkış ve girişleri arasında en fazla 30 dakikalık süre
ayrılır." hükümleri, 07.09.2013
tarihli ve28758 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı
Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin "
Ders süresi ve günlük
çalışma saatleri" başlıklı 9. maddesi 1. fıkrasındaki; "(1) Ortaöğretim kurumlarında
bir ders saati süresi 40 dakikadır. Dersler arasındaki dinlenme süreleri okul
yönetimlerince belirlenir. Derslerin başlama, bitiş ve öğle arası dinlenme
süreleri millî eğitim müdürü veya ilgili müdür yardımcısı ya da şube müdürünün
başkanlığında eğitim bölgesi danışma kurulu başkanlarıyla yapılan toplantıda
ortaöğretim kurumlarının özellikleri, uygulanan programlarıyla çevre ve ulaşım
şartları dikkate alınarak belirlenir. Ancak dersler arasındaki dinlenme süresi
5 dakikadan, öğle arası dinlenme süresi ise 45 dakikadan az olamaz." hükümleri
ile öğle dinlenme süreleri belirlenmiştir. Bu durum
hakkında, Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün 21.10.2011
tarih ve 11937 sayılı yazılarında ve Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim
Genel Müdürlüğünün 31.10.2011
tarih ve 7274 sayılı yazılarında; "Normal
öğretim yapan ortaöğretim kurumlarında , öğle arası süresinin, öğrenci ve eğitim
çalışanlarının yemek ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde
belirlenmesi gerekmektedir." şeklinde yetkililer de
uyarılmıştır. Okul
yönetimlerince tam gün eğitim yapılan okullarda tam gün nöbet görevi verilen
öğretmenlerden bütün gün nöbet süresince hizmetin kesintisiz yerine
getirilmesinin istenmesi, herhangi bir sınırlama olmaksızın nöbet tutturulması;
Anayasa'mızın
17. maddesinde yer alan; "Herkes,
yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir."
hükümlerine, Anayasa'mızın
49. maddesi 2. fıkrasında yer alan; "Devlet,
çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için
çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye
elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli
tedbirleri alır." hükümlerine, Anayasa'mızın
50. maddesi 3. fıkrasında yer alan; "
Dinlenmek, çalışanların hakkıdır." hükümlerine aykırılık
teşkil edecektir. Öğretmenin
tam gün nöbet süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden hizmet vermesi
beklenemez. Öğretmen
öğle dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde nöbet tutmaya
zorlanamaz. Öğle
dinlenmesi süresinin uygulamada daha çok yemek molası şeklinde verildiği
görülmektedir. Öğretmenin bu süre içinde yemek ve diğer insani ihtiyaçları için
ara vermeden çalışması hayatın olağan akışına aykırıdır. Öğretmenin
tam gün nöbet süresi içinde yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçları sebebiyle ya da
dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı olduğundan öğretmenlerin yemek, içmek,
tuvalet gibi günlük gereksinimlerini ve genel olarak dinlenme gereksinimlerini
giderebilmeleri için günlük çalışma süreleri içerisinde çalışmaya ara verme
zorunluluğu bulunmaktadır. Öğretmen,
öğle dinlenmesi süresinde tamamen serbesttir. Bu süreyi okul içinde ya da
dışında geçirebilir. Okulda geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi
durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak öğretmen okulda kalsa bile,
ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde nöbet tutmaya
zorlanamaz. Ara
dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde
kullandırılması gerekir. Şüphesiz
bir insanın çalıştığı ölçüde dinlenme hakkı da esastır. İnsanların fizyolojik
ve sosyal varlık olarak bir takım ihtiyaçlarını karşılamaları gerekmektedir. Bu
nedenle öğretmenin, çalıştığı ölçüde dinlenmeye de hakkı vardır. Çünkü
sağlığını, işgücünü koruması ve yenilemesi amacıyla, günlük, haftalık ve yıllık
çalışma sürelerinde dinlenmesi gerekir. Çalışanlara
dinlenme hakkı tanınmasındaki amaç, sağlığını ve işgücünü korumasıdır. Bu
hakkın tanınmaması ve tam gün nöbet tutmaya zorlanması öğretmene tanınan
dinlenme hakkı ile sağlanması amaçlanan, sağlığını ve işgücünü koruması
gerçekleşmeyecek, böylece çalıştığı dönemdeki verimi de olumsuz etkilenecektir.
Dolayısıyla,
öğretmenin öğle dinlenmesi süresinde okul dışına çıkması kural olarak
engellenemez. Bununla beraber, okulda öğle dinlenme süresinde nöbet tutulmaması
öğretmenlerin öğle dinlenme süresinde okul dışına çıkmalarını sakıncalı kılıyor
veya güçlük yaratıyorsa, öğle dinlenme süresince öğretmenlerin okulda kalmaları
uygulanabilir. Okul yönetiminin bu yöndeki talimatı yasalara aykırılık teşkil
etmez. Öğretmen
kural olarak öğle ara dinlenmesini serbestçe kullanabilir, yani isterse okulda
kalır, isterse bu zamanı okul dışında geçirebilir. Fakat bu durumda okul
yönetimince öğretmen okulda nöbet tutmaya zorlanıyorsa öğretmenin okul
yönetimince yemek yeme ihtiyacının bedelsiz karşılanması gerekmektedir. Bu noktada
örneklemek amacıyla ayrıca belirtmek gerekir ki, yine çalışanlara (işçilere)
ilişkin hükümleri düzenleyen 10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete yayımlanan
4857 sayılı İş Kanununun "Ara
dinlenmesi" başlıklı
68. maddesi 1. fıkrası (c) bendindeki; "Yedi buçuk saatten fazla
süreli işlerde bir saat, Ara dinlenmesi verilir."
Hükümleri ve 5. fıkrasında; "Ara
dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz." hükümleri
bulunmaktadır. 26.07.2014
tarihli ve 29072 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul
Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğretmenlerin nöbet
görevi" başlıklı 44. Maddesi 8. Fıkrasındaki "(8) Nöbet görevi, ilk ders
başlamadan 30 dakika önce başlar, son ders bitiminden 30 dakika sonra sona
erer. Ancak bu süre okulun özelliğine göre öğretmenler kurulu kararıyla
kısaltılabilir." hükümlerine, 07.09.2013
tarihli ve28758 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı
Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğretmenlere
nöbet görevi verilmesinin esasları" başlıklı 91. maddesi
2. fıkrası (c) bendindeki; (2)
Nöbetlerde aşağıdaki esaslara uyulur: c) Nöbet görevi, ilk dersten 15 dakika
önce başlar, son ders bitiminden 15 dakika sonra biter. İkili öğretimin
yapıldığı okullarda öğretmenler, tek devrede nöbet tutarlar." hükümlerine
istinaden tam gün nöbet tutulan okullarda uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve
ilgili kanunlar ile düzenlenen öğretmenin öğle dinlenmesi süresi
kısıtlanamaz. Kaldı ki aynı yönetmelikle yukarıda zikredilen maddelerinde öğle
dinlenme sürelerini de belirtmiştir. Milli
Eğitim Bakanlığı, Kanun ile getirilmeyen öğle dinlenmesi süresinin
kısıtlanmasını normlar hiyerarşisinde kanunların altında olan, sadece kanunları
açıklamak ve detaylandırmak için çıkardığı Yönetmelikler, Kılavuzlar,
Genelgeler, Resmi Yazılar ve Talimatlar ile uygulamaya sokamaz. T.C.
Anayasasının 124. maddesinde de belirtildiği gibi; bakanlıklar kendi görev
alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere
ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilmektedir. Normlar
hiyerarşisinde Anayasa ve yasaların altında yer alan yönetmeliklerin yasal
düzenlemeleri genişletmek ve değiştirmek gibi bir işlevleri yoktur. Bu
nedenle; Norm hiyerarşisi içinde daha üst nitelikte norm olan Anayasa ve yasaya
uygunluğu zorunlu bulunan Yönetmeliğin üst normunda bulunmayan öğretmenin öğle
dinlenmesi süresini, yasal düzenlemeleri genişleterek kısıtlama getiremez. Anayasamızda
Angarya Yasaktır Yukarıdaki
mevzuat hükümlerine göre; öğretmenlere
öğle tatilinde nöbet görevi verilmesi insan haklarına aykırı olup
yasal ve hukuki
değildir. Ayrıca bu durum Anayasa'mızın 18. maddesinde yer alan
"Hiç kimse zorla
çalıştırılamaz. Angarya yasaktır." hükümlerine de
aykırılık teşkil edecektir. Uluslararası
Sözleşmelerde Angarya Yasaktır İLO diğer
adıyla Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye'nin imza koyduğu İLO sözleşmeleri
veya diğer uluslararası sözleşmeler 1982 Anayasası'nın "Milletlerarası Antlaşmaları
Uygun Bulma" başlıklı 90. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği
üzere Anayasa'da önemli değişiklikler yapılarak kamu görevlilerine sendika
hakkı açıkça tanınmış, daha sonra yapılan bir değişiklik ile de Anayasa'nın 90.
maddesinin son fıkrasına, 22.05.2004 tarih ve 5170 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe giren 5170 sayılı yasanın 7. maddesi ile eklenen son
cümle uyarınca; "Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar
hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin
milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi
nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas
alınır." hükümleri ile Uluslararası Sözleşmeler iç
hukukumuzun bir parçası haline getirilmiştir. Anayasa'nın
90. maddesi uyarınca iç hukukumuzun bir parçası haline gelen ve bir uyuşmazlık
olması halinde yasalardan önce uygulanacak olan temel hak ve özgürlüklere
ilişkin uluslararası sözleşmelerin örgütlenme özgürlüğü ve sendikal haklara
ilişkin hükümler içerdiği bilinmektedir. Buna göre;
13.01.2004 tarih ve 25345sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İş Sağlığı ve
Güvenliği Ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 Sayılı Sözleşmesinin 3. maddesi (b)
bendindeki; "Bu
sözleşmenin amacı bakımından; "b "İşçiler" terimi, kamu
çalışanları dâhil olmak üzere istihdam edilen bütün kişileri kapsar." hükümlerince
sözleşme metni memurları da kapsamaktadır. 23.06.1998 tarih ve 23381 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cebri veya Mecburi Çalıştırmaya İlişkin Sözleşmenin 11. maddesi (b) bendindeki; "Sadece 18'den yukarı ve 45'den aşağı yaşlarda bulunan sağlam yetişkin erkekler cebri veya mecburi çalıştırmaya tabi olabilirler. Bu sözleşmenin 10 uncu maddesinde öngörülen iş türleri hariç, aşağıdaki tedbirler ve şartlar dikkate alınmalıdır. b-Öğretmenler
öğrenciler ve genel olarak idari personelin muaf tutulması;" hükümleri ile
memurların cebri ve mecburi çalışmadan muaf tutulacağı kayıt altına alınmıştır. Okulun tam
gün eğitim yapması nedeniyle tam gün nöbet görevi verilen öğretmenlerden öğle
dinlenme süresinde de okuldaki nöbet alanında bulunarak nöbet görevini yerine
getirmesi istenmektedir. Fakat öğle tatilinde de öğretmenden nöbet görevini
yerine getirilmesi istenemez. OKULLARDA KORUMA VE GÜVENLİK
GÖREVLİLERİNE İHTİYAÇ DUYULMAKTADIR Bilindiği
üzere 19. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulunda ele alınan konulardan biriside
Okul Güvenliğiydi ve kurulda "Okulda fiziksel güvenliği sağlamak amacıyla,
bütün okullarda güvenlik görevlisi ve sağlık personeli hizmet alımı yoluyla
görevlendirilmelidir." kararı alınmıştır. Hatta
Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü 04.02.2015 tarih ve
1222428 sayılı yazılarında; Milli Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliğinin "Birliğin görev ve yetkileri" başlıklı 6. maddesi 1.fıkrası (d) bendindeki; "d) Okulun ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet satın almak, bu hizmetlere ilişkin sosyal güvenlik primi, vergi ve benzeri ödemelerin yapılmasını sağlamak." hükümleri ile, Milli
Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin
"Diğer personel" başlıklı 50. maddesi 3.fıkrasındaki; "(3)
Kadrolu personel dışında, ücretleri genel bütçe veya bütçe dışı kaynaklarca
karşılanarak hizmet satın alma yoluyla çalıştırılacak personelin görevlerine
ilişkin esas ve usuller sözleşmeyle belirlenir." hükümleri ile, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 2014/20 nolu genelgesinin; "6.2. Okulların güvenliğinin güçlendirilmesinde, özel güvenlik marifeti ve güvenlik kamaralarının kullanılmasına yönelik imkanların sağlanması," hükümleri ile okullarda özel güvenlik görevlisi çalıştırılabileceğini açıklamıştır. Emniyet
güçlerinin bile güvenliği sağlamakta zorlandığı durumlarda öğretmenler
okullarda güvenliği nasıl sağlayacak. Kaldı ki 1739 sayılı Milli Eğitim Temel
Kanunu'nun "Öğretmenlik" başlıklı 43/1 maddesindeki "Öğretmenlik,
Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan
özel bir ihtisas mesleğidir." hükümlerine göre; öğretmenlik Devletin
eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir
ihtisas mesleğidir. Ayrıca
12.01.1961 tarih ve 10705 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 222 sayılı İlköğretim
ve Eğitim Kanununun 44. maddesindeki; "Öğretmenler kanunlarla kendilerine
verilen işlerden başka, meslek dışı her hangi bir görevle yükümlü
tutulamazlar." hükümlerine göre; öğretmenlik mesleği dışında kendilerine
verilen işlerden başka, meslek dışı her hangi bir görevle yükümlü tutulamazlar. Öğretmenlik
mesleğinin görevi güvenliği sağlamak değildir. Huzurlu ve güvenli bir ortamda
eğitim, öğretim faaliyetinde bulunmaktır. Buna göre; 1- Okullarda eğitim ve öğretim gören öğrencilerimizi oluşabilecek zararlardan korumak ve güvenliğini sağlamak için koruma ve güvenlik görevlilerine ihtiyaç duyulmaktadır. 2- Bakanlık tarafından ödeneği gönderilmek üzere hizmet alım yoluyla koruma ve güvenlik görevlileri alınmalı veya okul aile birliğinin kararı doğrultusunda hizmet alımı yoluyla alınmalıdır. 3- Okula koruma ve güvenlik görevlisi alınabilmesi için, İl Koordinasyon Kurulu kararları alınmış olması gerekmektedir. 4- Koruma ve güvenlik görevlileri, güvenlik eğitimi ve hizmeti veren firmalarının gireceği bir hizmet alımı sonucunda belirlenmelidir. 5- Koruma ve güvenlik görevlilerine pedagojik eğitim verilmelidir. 6- okul
girişlerine manyetik detektörler ve kimlik kartı ile giriş sistemleri
kurulmalıdır. NORMAL (TEKLİ) EĞİTİM DE SABAH DERSLERİN SAAT 8:00'DA BAŞLATILIP ÖĞLE SAAT 13.00'DA DERSLERİN BİTİRİLMESİ BİR ÇOK SORUNU ORTADAN KALDIRACAKTIR
Bu tür sorunların çözümlenmesi için; okullarımız, fiziki olarak tam gün eğitime hazırlanana kadar, devletin öğle yemeği hizmeti vermesi için gerekli işlemleri başlatmasına kadar ve mevzuattan kaynaklaman sorunların çözümlenmesine kadar bazı illerimizde uygulanmakta olan normal eğitimde sabah derslerin saat 8:00'da başlatılıp öğle saat 13.00'da derslerin bitirilmesi bir çok sorunu ortadan kaldıracaktır. Örneğin öğrencilerin okulda yemek yeme sorunu ve öğle arası güvenlik problemi ortadan kalkacaktır.
NORMAL (TEKLİ) EĞİTİM DE OKULLAR ÖĞLEDEN SONRA SOSYAL ETKİNLİK
MERKEZLERİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR 09.02.2017 Tarihli ve 29974 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 687 sayılı KHK'nin 5. maddesi ile Öğrenci Etüt Merkezleri kaldırılarak aynı işlevi, belediyelerin kuracağı sosyal etkinlik merkezlerinin yürütmesi düzenlenmiştir. "MADDE 5 ? 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine "özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri" ibaresinden sonra gelmek üzere ", sosyal etkinlik merkezleri" ibaresi ile aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiş ve birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "öğrenci etüt eğitim merkezleri," ibaresi ile aynı fıkranın (j) bendi yürürlükten kaldırılmıştır. "p)
Sosyal etkinlik merkezi: İl millî eğitim müdürlükleri ile belediyeler arasında
yapılan ve Bakanlıkça onaylanan ortak işbirliği protokolleri çerçevesinde,
Bakanlığın verdiği işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile belediyelerce açılan ve
işletilen, ilköğretim ve/veya ortaöğretim öğrencilerinin ödev ve projelerine
ilişkin araştırmalar yaptığı, öğrencilerin ilgi, istek ve yetenekleri
doğrultusunda sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin yürütüldüğü
özel öğretim kurumlarını," Normal eğitimde sabah derslerin saat 8:00'da başlatılıp öğle saat 13.00'da derslerin bitirilmesi ile öğleden sonra boşalacak olan okulun fiziki ve insan kaynaklarından, eğitim ve öğretim imkanlarından faydalanılabilmesi için İl millî eğitim müdürlükleri ile belediyeler arasında yapılan ve Bakanlıkça onaylanan ortak işbirliği protokolleri çerçevesinde öğrencilerinin ödev ve projelerine ilişkin araştırmalar yaptığı, öğrencilerin ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin yürütüldüğü sosyal etkinlik merkezlerine dönüştürülmelidir. NORMAL (TEKLİ) EĞİTİM DE OKULLARDA
ÖĞLEDEN SONRA YETİŞTİRME VE DESTEKLEME KURSLARI DÜZENLENMELİDİR Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün 23.09.2014 tarihli ve 15923718/20/4145909 sayılı Makam Onayı ile yürürlüğe konulan ve Şubat 2015 tarihli ve 2689 sayılı Tebliğler Dergisinde yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi hükümlerine göre genellikle Cumartesi ve Pazar günleri ile akşamları Destekleme ve Yetiştirme Kursları düzenlenmektedir. Normal eğitimde sabah derslerin saat 8:00'da başlatılıp öğle saat 13.00'da derslerin bitirilmesi ile öğleden sonra boşalacak olan okulda genellikle Cumartesi ve Pazar günleri ile akşamları Destekleme ve Yetiştirme Kursları düzenlenmelidir. Bu sayede geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızız hafta sonları dinlenme imkanı sağlanacaktır. NORMAL (TEKLİ) EĞİTİM DE OKULLARDA ÖĞLEDEN SONRA OKULLAR HAYAT OLSUN PROJESİ GERÇEKLEŞTİREBİLİR
13 Aralık 2011 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliği arasında imzalanan protokolle Okullar Hayat Olsun Projesi yürürlüğe girmiştir. Okullar Hayat Olsun Projesi ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren okulların eğitim ve öğretim saatleri dışında belediyelerle işbirliği yapılması suretiyle velilerin ve mahallelinin hizmetine açılması, öğrenciler ve yetişkinler için birer hayat boyu öğrenme merkezi ile yaşayan güvenli alanlar haline dönüştürülmesi; belediyelerin yeni bir mekân oluşturmaksızın meslek ve beceri kazandırma, spor, kültür, sosyal hizmetleri için okulların çok amaçlı kullanılabilmesi ve ağaçlandırılmasıdır. Normal eğitimde sabah derslerin saat 8:00'da başlatılıp öğle saat 13.00'da derslerin bitirilmesi ile öğleden sonra boşalacak olan okullar; "Okullar Hayat Olsun Projesi" kapsamında velilerin ve mahallelinin hizmetine açılarak, öğrenciler ve yetişkinler için birer hayat boyu öğrenme merkezi ile yaşayan güvenli alanlar haline dönüştürülmelidir. Ahmet KANDEMİR 30.09.2017 23:00 |
çok güzel olmuş ilgililerin desteğini bekliyoruz