20 Nisan 2024 Cumartesi
Anasayfa > HABERLER > İŞTE TÜRKİYE'NİN TEOG'LA SINAVI

İŞTE TÜRKİYE'NİN TEOG'LA SINAVI

29.09.2017 22:02 12 14 16 18 yazdır
Kısacası yap boza devam anlaşılan odur ki TEOG kalkacakta yerine NEBOG gelecek belli değildir.
İŞTE TÜRKİYE'NİN TEOG'LA SINAVI

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; "TEOG konusunu Sayın Başbakan'la detaylıca konuştuk. Uygulamaya girmesine bir mani yok. Hemen bu adımın atılması mümkün. Liseler Milli Eğitim Bakanlığı'nın kontrolünde kendi sınavlarını yapar." dedi.


Gözlerimiz bu süreçte Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ı aradı ve o da MEB takviminde ilk dönem 29-30 Kasım tarihlerinde ikinci dönem ise 25-26 Nisan 2018 tarihlerinde de yapılması planlanan ve kazanımları açıklanan ikinci ortak sınava ilişkin "Bu sene TEOG sınavı yapılacak mı" sorusuna "Bu sene TEOG yapılmayacak" yanıtını verdi ve "Kimse mağdur edilmeyecek. Yöntemle ilgili çalışmalarımız sürüyor." ifadelerini kullanarak "TEOG'un kaldırılması Türkiye'nin önünün açılması. Evlatlarımızı yarış atı konumuna koyduk. İnanın evlatlarımız büyüyor, büyüdüğünü fark edemiyorsunuz. Etüd merkezleri ne kadar artmıştı değil mi? Niye arttı? TEOG yüzünden arttı. Evladının yarış atı konumuna girmesini hangi aile ister? Biraz sevin, biraz sayın... Son sözümüz şu. Bize güvenin. Niyetimiz halis, Türkiye'yi hep beraber 21. yüzyıla taşıyacağız. Hiç kimsenin kaygılanmasına gerek yok" dedi.


MEB Müsteşarı Sayın Yusuf Tekin ise; Liselere geçişte bir ölçme ve değerlendirmenin mutlaka olması gerektiğini belirten Tekin, 'Bu geçişle ilgili kamuoyunu rahatlatacak, objektiviteyi ve adalet inancını sarsmayacak bir değerlendirme mekanizması mutlaka olmalı.' ifadesini kullanmıştır.


Bu açıklamaya, akla ve mantığa göre sınav şart. Bilen ya da bilmeyen herkes TEOG'la ilgili ahkâm kesiyor. Hesapsız, adil olmayan bir yöntem öncelikle garip gurebanın önünü kesmek olacaktır.


TEOG'u kökten kaldırmak iktidarın kendi lise sistemini sil baştan değiştirme sonucunu da doğurabilir.


Genel liselere dönüş çözüm olabilir mi? Genel liseleri yeniden oluşturmak dahi, Fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, geride kalacak diğer akademik liseler için sınavı kaldıramaz. Sınav tamamen kalkmadığında Sayın Cumhurbaşkanı'nın TEOG tartışmasını başlatması sonuçsuz kalmış olacaktır.


Bir açıklamayla kaldırılan TEOG'u uygulamaya sokan Eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, şunları söylemişti;



"2013-2014 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanacak yerleştirme mantığı sayesinde okullara alternatif olarak ortaya çıkan kurumlara artık ihtiyaç duymayacaksınız" diyerek "sosyal, sanatsal, sportif etkinliklere inşallah daha fazla vakit ayıracaksınız. Ailelerinizle, arkadaşlarınızla daha çok vakit geçireceksiniz. 'Ya sınava giremezsem, ya hasta olursam, ya başıma bir iş gelirse' endişelerini ve streslerini yaşamayacağınız bir yerleştirme süreci oluşturuyoruz. Bu uygulama, ilgili bütün tarafların katılımıyla birlikte oluşturuldu. 16 ilde çalıştaylar düzenlendi. Bu uygulama bütün paydaşların katkısıyla şekillendi." ifadelerini kullanmıştı.


Kısacası aynı iktidarın milli eğitim bakanları "Çocuklar aileleriyle daha çok vakit geçirsin." diye TEOG'u getirdi diğeri de aynı gerekçeyle TEOG'u kaldırdı.


Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz, 16 Ağustos 2017'de: "TEOG'u başarı olarak görüyorum, fırsat eşitliğini sağladık ve bundan gurur duyuyoruz." açıklamasında bulundu.


Bu da Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz'ın 19 Eylül 2017'deki açıklaması; "TEOG'un kaldırılması Türkiye'nin önünün açılmasıdır."


Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 25 Eylül 2017 tarihinde; "Bizim doğalgazımız, petrolümüz, elmas madenimiz yok. Ama elmastan değerli eğitimimiz var. Eğitimde Türkiye'ye çağ atlattık" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 26 Eylül 2017 tarihinde "İki alanda arzu ettiğimiz gelişmeyi sağlayamadık. Bunlar eğitim ve öğretimdir. Kültürdür" dedi.


İki tarih arasında tamı tamına bir gün var. evet bir gün biricik gün.


Bu açıklamalar Türkiye'nin ve Eğitimimizin nasıl yönetildiğini açıkça ortaya koymaktadır.


TEOG tartışmamalarına başlamadan "Mektepler olmasa, şu maarifi ne güzel idare ederdim" sözünü şaka yollu da olsa söyleyen Abdülhamit'in son Maarif Nazırı Haşim Paşa'yı anmadan geçmek olmaz.


Öğretmen eğitimi almadığı halde, veterinerlerin öğretmen olarak atanmalarından, Osmanlı dönemi Maarif Nazırı Mustafa Haşim Paşa(1903-1908) ve  Öğretmen Okulları Müdürü Safi Bey rahatsız olurlar. O zaman Haşim paşa "Mektepler olmasa, şu maarifi ne güzel idare ederdim" ifadesini kullanır.. Elbette şaka olarak söylenmiş bu sözdeki espri günümüze de uygundur.


Yine  Türkiye Özel Okullar Birliği'nin 'Geleceğin Öğretmeni' teması üzerine 30 Ocak 2015 tarihinde 14'üncüsü düzenlenen Eğitim Sempozyumu'nun açılışında Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Gerek yaş, gerek meslek, gerek cinsiyet, gerek bilgiler itibariyle eğitim dünyası tam bir yazboz tahtasıdır.  Eskiden kovboy filmlerinde bir 'saloon' olur ve sık sık kavga çıkar fakat bir köşede de piyanist piyanosunu çalmaya devam eder. Bazı filmlerde piyanistin başucunda 'Piyanist elinden geleni yapıyor, lütfen piyaniste ateş etmeyin' cümlesi asılıdır. Ben de böylesine bir topyekün altüst olmuş, böylesine bir değişim ortamında Milli Eğitim Bakanlığımızın da bu değişime ayak uydurabilmek için, aldığı kararlarla sık sık eğitimi yazboz tahtasını çevirmekle eleştirildiğimiz için, yaptığımız işin ne olduğunu bir de böyle anlatmaya çalışıyorum." demiştir.


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorinin Diğer Haberleri